Türkiye-Gürcistan maçının oynandığı BVB Dortmund (diğer adı Signal İduna Park) tam anlamıyla bir futbol mabedi. Şöhretinin hakkını veren büyüleyici bir stat. Uçsuz bucaksız bir araziye konumlandırılan devasa bir yapı olan statta beklendiği üzere tribündeki taraftarların büyük çoğunluğu Türk’tü. Dünyaca ünlü ‘Sarı Duvar’ tribünü, maç öncesi TFF’nin yaptığı çağrıda olduğu gibi; KIRMIZI DUVAR olmuştu. 50 yıllık stadın akustiği olağanüstü. Seyircimiz tezahürata başladığında, her birine tek tek mikrofon verilmiş hissiyatına kapılıyorsunuz.
iLiKLERiMiZE KADAR COŞKUYU HiSSETTiK
Sesin şiddeti ve gücü o denli yüksek ki, coşkuyu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Ben İstiklal Marşı’nı hiç bu kadar gür seste dinlememiştim. Resmen tüylerim diken diken oldu. Bir futbolsever olarak en büyük hayallerimden biri bu statta maç izlemekti. Sıra Boca Juniors’un mabedi La Bombanera’da!
EURO 2024 ARDA GÜLER TURNUVASI
EURO 2024’te neler yaşanır, kim şampiyon olur, şimdiden bir şey söylemek tabii ki mümkün değil, ama şunu net biçimde söyleyebilirim; EURO 2024 Arda Güler’in turnuvası olacak. Gürcistan maçı öncesi kadrolar tanıtılırken onun adı anons edildiğinde tribünlerden öyle bir ses yükseldi ki, adeta küçük çaplı bir deprem yaşadık.
GÖZLER HEP ONDAYDI
Topla her buluşmasında seyircilerimiz ayağa kalktı. Özellikle de duran toplarda herkes atışı onun yapmasını bekliyordu. Ancak Montella istediği için mi yoksa takım kaptanı olarak kendisi inisiyatif aldığı için midir bilinmez, bu topların neredeyse tamamını Hakan Çalhanoğlu kullandı ve her defasında da tribünden homurtular yükseldi.
İkinci yarıda oyunun iyice kilitlendiği anlarda tüm taraftarlarımızın gözü yine Arda’ya çevrilmişti. Herkes ondan bir mucize bekliyordu. ‘Bu maçı alsa alır’ diye konuşuluyordu. Ve dakikalar 65’i gösterirken beklenen an geldi. Arda öyle güzel bir şut attı ki, Gürcistan’ın kalecisi Mamardashvili çaresiz kaldı. Ortaya jeneriklik bir gol çıktı. Tribünlerde, ‘İşte bu! Aferin oğlum. Bravo Arda’ sesleri yankılanırken, ben dahil çoğu kişinin gözünden yaşlar geldi.
ADIM BAŞI POLİS
Avrupa Futbol Şampiyonası ve Dünya Kupası gibi büyük organizasyonlar, ev sahipliği yapan ülkelere ekonomik açıdan olağanüstü katkı yapıyor olsa da, güvenlik açısından büyük sorunlara yol açabildiği bir gerçek. Polisiniz ne kadar tedbir alırsa alın, küçük ya da büyük mutlaka olay çıkıyor. Hele hele işin içine alkol giriyorsa… Dün sabah Alman televizyonlarındaki haber bültenlerini açtığımda birinci konu, sarhoş taraftarların sokaklarda çıkardığı olaylar idi. Alman polisi, maçların oynandığı tüm şehirlerde olağanüstü güvenlik önlemleri almış durumda. Düsseldorf’ta, Dortmund’da özellikle Fan Zone’lar ile barlar ve restoranların yoğun olarak bulunduğu bölgelerde adım başı polislere rastlıyorsunuz.
EURO 2032’TE BiZiM BURALAR KiM BiLiR NASIL OLACAK?
Düsseldorf’taki ‘Fan Zone’ alabildiğine dolu ve cıvıl cıvıldı. Fransa-Avusturya maçını iki ülke taraftarları iç içe izliyordu. Fan Zone’un hemen yanında Ren Nehri’nin kıyısındaki barlar ve restoranlar da EURO 2024 bereketinden nasiplerini fazlasıyla alıyordu. Maç saatlerinde hepsi tıklım tıklım. Biz Fransa-Avusturya maçının 15. dakikasında gidebildiğimiz için ne Fan Zone’da ne de nehir kıyısındaki mekanlarda yer bulabildik! Mecburen yürüyüp kentin asıl ‘barlar sokağı’ diyebileceğimiz bölgesine ulaştık. Ama oralarda da yer bulmak imkansızdı. Özellikle de Fransızlar istila etmişti barları, restoranları.
Bu ŞiMDi GOLLERiYLE DEĞiL DÖNERiYLE YIKIP GEÇiYOR
Futbolculuk kariyerinde attığı gollerle yeşil sahaları sallayan Lukas Podolski, şimdilerde döner kebabı ile Almanya’yı sarsıyor. Düsseldorf’ta maç izleyecek mekan ararken karşımıza bir anda ‘Mangal Döner / Lukas Podolski’ tabelası çıkıverdi. Dükkan alabildiğine kalabalık ve hareketliydi. Belli ki, onlar da EURO 2024’ün nimetlerinden faydalanıyordu. Yaklaşık 5 yıl önce Türk ortağı Metin Dağ ile birlikte döner işine giren Alman futbolcu, o kadar başarılı olmuş ki, şimdiden 30 şubeyi aşan bir zincire ulaşmış. Dönercilikten kazandığı para ise inanılmaz! Kendi ifadesiyle 200 milyon Euro…